The Hobbit : An Unexpected Journey
Varolan Dünya içinde daraldığını hissettiÄŸinde, gerçeklik fena halde boÄŸduÄŸunda, gerçek ile saçma birbirine girdiÄŸinde bir masalın içinde kaybolup gitmek ister insan. Bir baÅŸka Dünya tasviri fena halde çekici gelir göze, bir baÅŸka varoluÅŸ. Ne kadar da özlemiÅŸiz meÄŸerse o baÅŸka Dünya tasvirini; Orta Dünya‘yı. Hobbitleri ve Shire’ı, bilge Elfleri ve Rivendell’i, Gollum’u, Gandalf’ı, orkları, cüceleri, daÄŸları, nehirleri, ormanları, patikaları. Hepsinden öte bir masalın içindeymiÅŸ hissine kapılmayı.
Kent hayatının bütün keÅŸmekeÅŸi ve ÅŸuursuzluÄŸu içinde mutluluÄŸu tek düzelikten sıyrılarak filan yakalayabileceÄŸini sanan nesiller olaraktan Hobbitlerin o yinelenen hayat içerisinde yakalayabildikleri mutluluÄŸu görmek, insana benzerini dilemenin dayanılmaz ağırlığını yaÅŸatan cinsten bir duygu. Dört bir tarafımızda yükselen yaÅŸam mimarlıklarının, yaÅŸam merkezlerinin ve de yaÅŸam bilmem nelerinin içinde yaÅŸayıp gittiÄŸimiz, bütün gelecek planlarını buralara doluÅŸmak üzere kurgulamamız konusunda ağır tahriklere ve de hilelere maruz kaldığımız bir dönemde garip yada ironik olan; bütün bu yeni mimari rükuÅŸluÄŸun ve pragmatikliÄŸin içinde dekoratif unsur olmaktan öteye geçme ÅŸansı olmayan nehirlerin, ÅŸelalelerin hakikaten içinden geçtiÄŸi, hakikaten doÄŸa ile iç içe ve hakikaten benzeri görülmemiÅŸ güzellikte ÅŸehirleri görmek. Rivendell, Shire, Erebor ve Dale…
The Hobbit : An Unexpected Journey, Lord of the Rings üçlemesinin çok daha öncesinde geçen bir hikayeyi anlatıyor. J.R.R Tolkien‘in 1937’de yazdığı, masal türüne yakın kitabın uyarlaması. Yüzüklerin Efendisi serisinin baÅŸlamasına vesile olan kitap. Çok konuÅŸulduÄŸu üzere 3 kitaptan 3 film, 1 kitaptan 3 film çıkardı Peter Jackson. Yüzüklerin Efendisi üçlemesindekini baÅŸarısından ötürü bu tercihinde kendisine saygı duymaktan öteye geçmek çok anlamlı gelmedi gözüme. Her ne kadar film bittiÄŸinde sonraki iki filme ne kaldı ki desem de, eve gelince baktım ki henüz kitabın da üçte birinde imiÅŸ.
Peter Jackson‘un ve yapım ÅŸirketlerinin Tolkien’in Orta Dünya’sını paraya devÅŸirdiÄŸi, hatta sömürdüğü ÅŸeklinde görüşler var. Bu görüşlerdeki tutarsızlık veya hafiflik, sinemanın yapımcılar açısından yatırım olduÄŸu gerçeÄŸini yadsımaları. Ötesi, baÅŸkası düşünülebilir mi ki zaten ? Ancak film seyirci için bambaÅŸka ÅŸeyler ifade eder. Seyirci için perdedeki ÅŸey bir yatırım deÄŸildir. Filmdir o. Ä°zlenesidir, eÄŸlendiresidir, düşündüresidir, sevdiresidir, alıp götüresidir filan. Kitabın aslını tahrif etmek, yozlaÅŸtırmak, eseri izinsiz kullanmak, sahibini deÄŸersizleÅŸtirmek ve sair durumlar olmadığı müddetçe buyursunlar para da kazansınlar. Hiç bir sorun yok. Ä°kincisi sömürmek denen ÅŸey tek taraflı bir iliÅŸki biçimidir. SivrisineÄŸin insanın kanını emmesi türünden. Ne Yüzüklerin Efendisi’nde ne de Hobbit’de böyle bir durum yok. Åžahsı fikrim deÄŸil bu, rakamlar, yorumlar, eleÅŸtiriler ortada. Alan memnun satan memnun.
Imdb’deki filmle ilgili notlar kısmından öğrendiÄŸim üzere film saniyede 48 kare ile çekilmiÅŸ. Standardın saniyede 24 kare olduÄŸunu düşünürsek, bunun görüntünün gerçekliÄŸine ve 3 boyutluluk algısına ciddi bir artı getirdiÄŸi söylenebilir.
Film elbetteki kitabın birebir perdeye aktarılmış hali deÄŸil. Kitapta olmayan diÄŸer bazı Orta Dünya karakterleri filme dahil edilmiÅŸ. Yanlış hatırlamıyorsam kitapta sadece bir yerde bahsi geçen taÅŸtan devlerin savaşı, yine kitapta sadece yaÅŸanmış olduÄŸunu bildiÄŸimiz Erebor’un ejderha Smaug tarafından yerle bir ediliÅŸi ve Kral Thorin‘in MeÅŸekalkan ünvanını aldığı cüce-ork savaşı filme dahil edilmiÅŸ diÄŸer olaylar. Öyle gözüküyor ki sonraki iki filmde de asıl hikayenin arasında serpiÅŸtirilmiÅŸ benzer olaylar göreceÄŸiz.
Ortaya ne çıkacağı konusunda en çok merak ettiÄŸim bölüm Bilbo Baggins ile Gollum‘un dağın derinliklerinde birbirilerine bilmeceler sordukları bölümdü. MüthiÅŸ bir karşılık bulmuÅŸ filmde kendine. Gollum’un bütün o ÅŸizofrenik halleri birebir yansımış perdeye.
Fiziksel olarak insanlıktan uzaklaştıkça, insanın mayasında varolan ikiliği daha görünür hale gelmiş olan Gollum uzun çıkarımlara müsait sembol bir karakter. Sağ omzunda bir melek, sol omzunda da bir şeytan eksik. Bütün çirkinliğine rağmen içindeki iyiyi dinlemeye meylettiğinde ortaya çıkan görüntünün seyirciye bu kadar sevimli gelmesi bütün serinin ayrıca değinilmesi gereken bir başarısı, ayrı mevzu.
Ve elbette kitabın başında Thorin‘in okuduÄŸu o gizemli, büyülü, tam olarak bir masal havasındaki ÅŸiire yapılmış müthiÅŸ ÅŸarkı; Misty Mountains.
Hobbit hikayesi asıl hikaye Yüzüklerin Efendisi kadar güçlü olmasa da, ortaya çıkan film Yüzüklerin Efendisi’nin ihtiÅŸamından, havasından ve bütünlüğünden geri kalmamıştır kanaatimce. Oscar’da aday olduÄŸu En Ä°yi Yapım Tasarımı, En Ä°yi Makyaj ve En Ä°yi Görsel Efekt ödüllerini de haketmiÅŸtir. Bir de Misty Mountains’ı En Ä°yi Åžarkı dalında aday görmek isterdik, ama olmamış ilginç bir ÅŸekilde.
Serinin devamı olan The Hobbit: The Desolation of Smaug 2013 Aralık, The Hobbit: There and Back Again de 2014 Temmuz’da gösterime girecekler.
Nihai olarak efsane geri döndü, devam ediyor…
LOTR’daki havayı dediÄŸin gibi bulamaycak olsam da gerek kolpa sinema filmlerinin arasında bi fantastik kurgu bulmak, gerekse Misty Mountains beni daha iyi hissettirdi yeminlen. Şöyle o ÅŸarkı çalarken, pata küte giriÅŸtiÄŸi sahneler felan da olsa tam olcak.