ArÅŸiv

0, 2017 için arşiv

Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması !

Cumartesi, 03 Haz 2017 4 yorum

Bir yazıda daha aynı misâli vermiştim. Maalesef yine neresinden tutsan elinde kalan, neresini düzelteceğini bilemediğin bir vaka ile karşı karşıyayız.

Adamın biri etrafındakilere kurban meselesini şöyle anlatıyormuş;

Hz.Musa Allah’a dua etmiÅŸ. “Ya Rabbi, bana bir kız evlat bahÅŸedersen onu sana kurban edeyim”. Bir zaman sonra Hz.Musa’nın bir kızı olmuÅŸ, adını AyÅŸe koymuÅŸ. ÇocuÄŸun kurban edileceÄŸi zaman gelince Hz.Musa bıçağı yavrucağın boynuna dayamış. Tam kesecekken Azrail gökten elinde bir keçiyle gelmiÅŸ…

Hikâyenin tam bu noktasında dinleyenlerden biri artık dayanamamış : “Ben bunun neresini düzelteyim ? Hz.Musa deÄŸil Hz.Ä°brahim, kız deÄŸil erkek, AyÅŸe deÄŸil Ä°smail, Azrail deÄŸil Cebrail, keçi deÄŸil koç !”

BaÅŸlıkta adı geçen program, TRT’nin bu Ramazan ayında ekranlara sunduÄŸu yeni “yarışma programıdır”. Veya diÄŸer bir ifade ile Ramazanı festival sanan zihniyetin son eseridir. Tecavüze uÄŸramış zihinlerini yeÅŸil ile boyadıklarında yaptıklarının meÅŸrulaÅŸtığı, Ä°slamî bir temele oturduÄŸu ve bu ÅŸekilde müslüman kalabilecekleri vehminde olanların son zihin bükme çabası da denebilir.

(Åžunu da arada belirteyim olası yanlış anlaşılmalar için. Kur’an’ın edebî veya musikî bir deÄŸer taşımadığını söylemiyorum. Söylenenler katiyetle Kur’an okumanın kendisi ile ilgili deÄŸildir. Bir baÅŸka hissediÅŸ ile, bir baÅŸka anlama biçimiyle, dilsel karşılık bulmadan da okunabilir Kur’an. Mesele bu ve benzer programlar aracılığı ile kamusal-toplumsal alanda ortaya konan çerçevedir. Ä°ndirgemeci, popülist, gaflet ve dalâlet içinde olan zihniyettir sorun olan.)

ÇeÅŸitli ÅŸehirlerden gelen yarışmacılar ÅŸatafatlı bir yapımın, ÅŸatafatlı stüdyosuna gelirler. “Performanslarını sergilemeden” önce bu yarışmacıların hayatlarından kesitler filan da gösterilir. Kendileriyle hoÅŸ beÅŸ edilir. “Pop bülbül” bizden biridir, sıkıntı yok. Sonra bu yarışmacılar, altyazı ile Türkçe mealin veriliÅŸi eÅŸliÄŸinde Kur’an’dan çeÅŸitli ayetler, sûreler okurlar. Yanlış olmasın aman, Allah rızası için elbette ! He demin performans sergilediklerini filan söyledim amma haÅŸa, öyle deÄŸil, sümme haÅŸa. BildiÄŸimiz Kur’an tilaveti o. Neyse sonra karşılarındaki 3 kiÅŸilik jurimiz önce son derece teknik, meseleye vakıf bir eda ile eleÅŸtirilerini yaparlar, ardından da puanlarını verirler. Stüdyodaki temsili “halk” da oylamaya katılır. Programın aralarında bu “pop bülbüllerimiz” ile garnitür babında muhabbetler yapılır, bir yandan da “bakalım hafta birincisi kim olacak !” temalı heyecan dozunu arttıran ara sıcaklar sunulur. Böylece gün birincisi, hafta birincisi, ay birincisi seçilecektir. Falan filan…

Nasıl tanıdık geldi deÄŸil mi TRT’nin özgün diye sunduÄŸu format ? Çok bilindik bir formatı aldık yeÅŸile boyadık ve “abra kadabra”, Ä°slamî oldu deÄŸil mi ? HoÅŸ, mesele keÅŸke yalnızca format-üslûp meselesi olsa. Hakikaten de herkesi kör alemi sersem mi sanırlar ?

Kur’an-ı Kerim’i salt bir musikî dinleti mertebesine indirgemek müslüman toplumların sıkça içine düştükleri bir hastalık. Mezarlıklarda ölülere okunan bir geleneksel metin, bir dini ritüel enstrümanı haline gelmesi de benzer bir durum. Ä°ÅŸin Kuran-ı Kerim’i popüler kültürün bir reyting aracı haline getirmek gibi hayli ucuz, hayli arızalı bir tarafı da var. Yukarıda özetlenen programın Kuran’ın mesajına, Allah’ın kullarına hitabına, ne dediÄŸine ve o Kuran’ın bir yaÅŸamak biçimi olmaklığına fena halde bigâne olduÄŸu açık. Anlam ile herhangi bir temasları yok. Söylemeye insanın dili varmasa da, Kur’an etrafında bir eÄŸlenceliÄŸin döndüğü musiki özellikleri olan bir nesne olarak konumlandırılıyor bu baÄŸlamda. Merkezde (televizyon mecrasındaki uygulaması bu ve benzeri yarışmalar olan) gösteri olmak üzere, bu gösterinin meÅŸrulaÅŸtırıcı, cazip hale getirici ve de itirazları peÅŸinen susturucu bir unsuru niteliÄŸinde.

Öte taraftan bırakınız Kur’an’ın muhtevasına/içeriÄŸine/esasına dair bir ÅŸey söylemeyi veya sunmayı, tilavetin-güzel okumanın kendisini kutsayan ve kendi başına deÄŸerli hale getiren, muhtevayı/içeriÄŸi/esası öteleyen, donduran bir etkisi de mevcut bu çerçevenin. Öyle ki neredeyse böylesi bir tilavet anlayışı o kitabın sayfalarının açılmasının, oradaki hitaba muhatap olmanın, ona göre bir hayat inÅŸaa etme çabasının ve anlam arayışının önünde bir perdeye dönüşüyor.

Hee bu arada;

Büyük final Kadir Gecesi’nde. Aman kaçırmayın ki bin aydan hayırlı o gecede en güzel Kur’an’ı kimin okuduÄŸuna ÅŸahitlik edin ! Hem kulaklarınızın pası silinir. EÄŸlenceli olur filan.

FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail