Yaşama sevincini hiç yere tüketmek
Mevzuya nereden girsem kestiremedim aslında. Şöyle gireyim madem.
Hayatın hemen heryerinde hepimizin yaÅŸadığı, ÅŸahit olduÄŸu bir dolu sinir bozucu, isyana teÅŸvik ettirici hadiselerden bahsedesim geldi. Hani ortalama bir asabiyete sahip insan günde 100 birim sinirlenip, öfkeleniyorsa 50 sini bunlara harcıyorum. Herbiri hakkında bir dolu ÅŸey yazılabilir aslında. Lakin ki herbirine ayrı enerji harcamak istemiyorum. Varlıkları ile, oluÅŸları ile bir sevincin kırılmasına, bir umudun yitmesine baÅŸlı başına sebepler zaten. Ä°nsanlığa, iyiliÄŸe, dünyanın daha yaÅŸanabilir olabileceÄŸine dair inancını zedeliyor insanın. Küçük gibi gözüküyor, belki bir dolu insan “amaan canım sende” diyebiliyor. Ya da belki ben havadan nem kapıyorum, kimileri yaÄŸmurun altında dahi ıslanmazken.
Daha siz araca binmeden “nereye abi” diyen taksi ÅŸoförleri, Ä°stanbul gibi bir ÅŸehirde trafiÄŸe takılmadan şöyle 15 dakikada 40 lira hasılat yapmak iÅŸtahını gizlemeye dahi tenezzül etmeyen taksi ÅŸoförleri, yine bu durumlarda birkaç kelime söylediÄŸinizde “ekmek parası” kliÅŸesinin arkasına saklanmayı bir halt sanan, kutsal bilen taksi ÅŸoförleri, halk otobüsünü ralli aracı gibi kullanan halk otobüsü ÅŸoförleri ve bu duruma zerre tepki vermeyen yolcu topluluÄŸu, evinin çöpünü balkondan sokaÄŸa hiç aymadan, utanmadan fırlatabilen ev hanımları, gecenin bir vakti mahalle halkına bangır bangır 3.parti arabesk veya tekno müzik konseri veren bitirimden bozma gençlik, kaldırımları babasının çiftliÄŸi, evinin kileri gibi kullanıp iÅŸgaller iÅŸgali yapan, vurdumduymazlıkta sınır tanımayan esnaf, dekolte iÅŸini teÅŸhirden de öteye taşıyan özgürlüğün ne olduÄŸundan bihaber olduÄŸu halde “özgürlük” kelimesi arkasına sığınan hatun kiÅŸiler, otobüsten inen yolculara alenen yolunacak kaz muamelesi yapan ÅŸehirlerarası dinlenme tesisleri, yolda gördüğünde halini hatrını sormak nezaketini dahi göstermeden “ÅŸu bizim oÄŸlanın bilgisayara bi baksana” diyen yer ve zamana göre komÅŸulaÅŸanlar, bütün türk halk müziÄŸi enstrümanlarını kullanarak ilahi dile getirdiÄŸini sanıp insanların dini hassasiyetlerini ve duygularını acıklı bir ezginin peÅŸinde sürüklemeye çalışanlar, dinle kitapla alakası olmadığı halde islam alimiymiÅŸcesine, yüzyıllar boyu yaÅŸamış, aÅŸmış bir din, iman ve tasavvuf bilgisine, hikmetine sahip Ä°slam alimlerini hiçe sayıp her Ramazan ayında kendince makul veya mantıklı bulmadığı dini bir meseleye çözüm ürettiÄŸi sanan akla tapıcı, mantığa seccade sericiler…Ve daha neler neler…
Askere gitmeden evvel çokça duyulur etraftan. Ya da nizamiyeden içeri girdiÄŸinizden gerçeÄŸi kavrayana kadar bir tabur asker ÅŸunu söyler size; “Burda ÅŸalterleri kapatacaksın”. O kadar yerindedir bir tabirdir ki, askeri disiplin içindeyken bir dolu saçmasalak iÅŸleri, vurdumduymazlıkları, olmazları, olamazları ve olmamalıları üzerinizden teÄŸet geçtirmenin tek yoludur belki de. Åžalterleri kapatmalıyım galiba devreyi yakmadan.
Vaktiyle Cem Karaca ne güzel söylemiÅŸ ; “Beni siz delirttiniz“
Aç gözlülüğün, “Hep Bana”cılığın sonucu. Karşılıklı tahammülsüzlükler de buna eklenince cuk oturuyor.
Ne demiÅŸler. “Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceÄŸine, deli ol dünya senin kahrını çeksin”
Cidden delirtmiÅŸler seni …Ve bende biliyorum ki öle boÅŸa kürek çekme çabasına giriÅŸicem. Evet bunu yapıcamda okudum okudum sonra dedim bari bi tanesine bu ne ya buna mı takılıyosun amaan takma kafana kardeÅŸim diyim de burdan ipin ucunu tutar durumun o kadar kötü olmadığını izah ederim dedim … Dedim demesine de okudum bi kaç kez daha okudum sonra dedim Merve bu yazıda anlatılanlar seni de delirtir … O yüzden onurluca pes etmenin burukluÄŸu ile beraber diyorum ki “Haklısın Selman, maalesef haklısın “