Galat-ı Meşhur Lügat-i Fasihten Evladır
“Galat-ı meÅŸhur lügat-i fasihten evladır” tabiri kısaca; “yaygın olan yanlış, bilinmeyen doÄŸrudan iyidir”e denk geliyor. Kanımca müthiÅŸ bir tabir, muhteÅŸem bir tanımlama. ÖğrendiÄŸimden beri elimde çekiç çivi arıyor gibiyim. Algıda fena seçiciyim. Bir metro muhabbeti sırasında örneklendirmeye çalışırken kilitlendiÄŸimiz bu durum için, ÅŸimdilerde bir sürü örnek uçuÅŸuyor aklımda.
Geçen öğrendiÄŸim “Altı kaval üstü ÅžiÅŸhane” nin, doÄŸrusunun meÄŸer “Altı kaval üstü ÅŸeÅŸhane” olması gibi. Direk alıntılayayım ;
Uyumsuz iki ÅŸeyin bir arada bulunmasını” ifade etmek için kullanıyoruz bu deyimi. Kökeni belli deÄŸil. Ancak şöyle bir hikâye anlatılır: Eskiden topların iç yüzeyi düzdü. Yani “kaval” gibiydi. Zamanla mühendisler, merminin döndüğünde daha hızlı gittiÄŸini, böylece daha delici hale geldiÄŸini buldu.
Bunun üzerine topların ve tüfek namlularının içine “yiv” denilen boÄŸumlar, çizgiler koydular. Altı boÄŸumlu yive de bizde ÅŸeÅŸhane (yani 6 kısım) dendi.
Ancak bir adamın aklı yatmamış buna. Yarısı eski tip “kaval” (yivsiz), üst kısmı ise “ÅŸeÅŸhane” (yivli) bir tüfek yapmış kendine. OlmuÅŸ size altı kaval üstü ÅŸeÅŸhane bir tüfek.
Zaman içinde “ÅŸeÅŸhane” “ÅžiÅŸhane” ye dönüşmüş. Åžimdi gel de bunun doÄŸrusunu kullan.
Ya da bir diÄŸer durum Nike‘nin nasıl okunduÄŸu. Yaygın olarak “nayk” diye okunduÄŸu ve böyle kanıksandığı halde nasıl olur da “nayki” diye okursun. Öyle olmasa bile çıkıntı durur, ukala kaçar.
Şöyle bir bakındım nette, baÅŸka nasıl örnekler var diye. Sürüsüne bereket. “Kara sevda” tabirindeki sevda kelimesinin anlamının da kara olmasından dolayı ortaya garip kelime ikilisi çıkması, veya eÅŸkiya kelimesinin kendi başına çoÄŸul olup da eÅŸkiyalar ÅŸeklinde kullanıldığında çoÄŸulluÄŸunun ikilenmiÅŸ olması gibi. Örnek çok…Hatta o kadar ki şöyle bir tabirimiz de varmış; “Galat-ı meÅŸhur zamanla galat-ı meÅŸru olur”
Bu konuda galat-ı meÅŸhur’un yani yaygın yanlışın, hangi anlam olduÄŸu konusunda benim de fikir belirtmek istediÄŸim bir atasözü var; “TeÅŸbihte hata olmaz“. Tdk bunu;
Yeri geldiği zaman çirkin, kaba bir benzetme ile anlatıma daha etkili bir hava verilmesi saygısızca bir davranış değildir, kimse bundan alınmamalıdır.
ÅŸeklinde izah etmiÅŸ. Yapılan teÅŸbihe gücenmece, alınmaca olmaz demiÅŸ hani. Bu atasözünün bu anlamı ifade ettiÄŸini düşünmüyorum. DoÄŸrusunun “teÅŸbih(benzetme), öyle bir ÅŸeydir ki benzetilen ile benzeyen arasındaki iliÅŸki yanlış anlaşılmalara, kırgınlıklara, incinmelere sebebiyet verebilir. Bu yüzden teÅŸbih yaparken dikkatli olunması gerekir, hata kaldırmaz” ÅŸeklinde bir anlam olduÄŸunu ve böylece, iddialı olacak galiba ama, galat-ı meÅŸhur olanın Tdk’nın açıklaması olduÄŸunu söylüyorum vesselam : )
Son Yorumlar