Türkçe konuşamama !
O kadar çok abuk sabuk kelime duyar oldum ki son zamanlarda birşeyler karalamadan edemedim.
Kimsenin Türkçe konusunda bütün yabancı dillerdeki kelimeleri karşılar gibi iddiası yok. En azından ben duymadım böyle bir iddia. Veya gerçekten teknik bir tabirdir mevzu bahis olan kelime ve Türkçe’ye dahil olması da gerekmiyordur, o zaman da kullanırsın bu tip kelimeleri, eyvallah. Ama mevzu bu deÄŸil. Öyle kelimeler cümle içlerine serpiÅŸtirilir, öyle özensiz ve dikkatsiz kullanılır hale geldi ki ipin ucu kaçtı kaçacak gibi hissediyorum. Hani diyeceÄŸim o ki mevzu alışmak deÄŸil, kanıksar hale geliyoruz gibi.
Ä°nsanın konuÅŸtuÄŸu dil için emek sarfetmesi, az da olsa mücadele ediyor olması gerekir. YozlaÅŸmaması adına, biraz Ä°ngilizce biraz Fransızca biraz da ucuz yollu ukalalık ile bir laf salatasına dönüşmemesi adına gayretkeÅŸ olması gerekir. Dilin ne kadar önemli olduÄŸuna dair herhalde küçük bir Google araÅŸtırması ile onlarca hikmetli söz de bulunabilir. Aslolan gayret göstermektir. Öyle kelimeler, ifadeler vardır ki mesela anlarsın ki adam Türkçe dili dahilinde bir yerlere oturtmaya, bir karşılık bulup onu kullanmaya çalışıyordur. Kelimeleri tereddüt içindedir. Belli olur bu. “Spesifik” demez de örneÄŸin belirli, hususi filan der. “Spektaküler” demez harikulade, olaÄŸanüstü filan der ya da. “Case” demez de durum, ÅŸart, koÅŸul der. Yakıştırmaya çalışır hani. Anlarsın ki adam ipin ucunu kaçırmamaya çalışıyordur. Buna benzer bir dolu örnek yaşıyoruzdur hepimiz gündelik hayatın içinde. Ä°syanım tam olarak yukarıdaki örneklerde olduÄŸu gibi çok bir düşünme, debelenme süreci geçirmeden bir karşılığının bulunabileceÄŸi kelimeler için. Neden onları tercih etmiyoruza, neden bir çırpıda aÄŸzımızdan çıkarıveriyoruz o kelimeleri kısmına takılıyorum. Teknik bir mevzuya hakimiyet belirtisi sanıyoruz çoÄŸu kere. Veya çoÄŸu kere biraz genel kültür, hafif entellektüel hava serpiÅŸtirdiÄŸimizi sanıyoruz cümlelerimiz içine. Ve dile sahip çıkmak, dilin ve gündelik hayatın sözcük daÄŸarcağını geniÅŸ tutmak daha zahmetli gözüküyor gibi.
Yine de “feedback” demek “geribildirim” demekten ne kadar daha kolay ola ki ? Veya “restart etmek” demek “yeniden baÅŸlatmak” demekten, “publish etmek” demek “yayımlamak” demekten, “trend” demek “eÄŸilim” demekten… Sıkılmadan yazmaya devam ediyorum… “Dedicate etmek” demek “tahsis etmek” demekten, “full-time” demek “tam zamanlı” demekten, “absürd” demek “saçma” demekten. “ekstrem” demek “aşırı, uç” demekten, “empoze etmek” demek “dayatmak” demekten, “driver” demek “sürücü” demekten, “pesimist” demek “karamsar” demekten, “online” demek “çevrimiçi” demekten, “know-how” demek “birikim, yönetim bilgisi” demekten, “konsensüs” demekten “uzlaÅŸma” demekten, “realize etmek” demek “gerçekleÅŸtirmek” demekten ne kadar daha kolay ola ki ? Sıkılmadan yazmaya devam ediyorum… “Komünikasyon” demek “iletiÅŸim” demekten, “spontane” demek “kendiliÄŸinden” demekten, “print etmek” demek “yazdırmak” demekten, “cv” demek “özgeçmiÅŸ” demekten, “jenerasyon” demek “kuÅŸak, nesil” demekten, “deklare etmek” demek “bildirmek” demekten, “relaks olmak” demek “rahat olmak” demekten, “okey” demek “tamam” demekten, “check etmek” demek “kontrol etmek, denetlemek” demekten ne kadar daha kolay ola ki ? Sıkılmadan yazmaya devam ediyorum… “Bodyguard” demek “koruma” demekten, “dizayn” demek “tasarım” demekten, “ekstra” demek “fazladan” demekten, “prezentasyon” demek “sunum” demekten, “revize etmek” demek “gözden geçirmek, yenilemek,” demekten, “partner” demek “eÅŸ” demekten, “ambiyans” demek “hava, ortam” demekten, “laptop” demek “dizüstü” demekten, “okeylemek” demek “onaylamak” demekten, “elimine etmek” demek “elemek” demekten, “timing” demek “zamanlama” demekten , “illegal” demek “yasadışı” demekten, “legal” demek “yasal” demekten ne kadar kolay ola ki ?
Sonra oturur sızlanır, serzeniriz birbirimizi anlayamadığımızdan, yok efendim iletişim kuramadığımızdan, vay efendim aynı dili konuşamadığımızdan. E konuşmuyoruz ki zaten arkadaş ! Ucube cümleler, hilkat garibesi tabirler cirit atıyor ortalıkta. Olayı çığırından çıkardık çıkarıyoruz. Belki henüz demir ağlarla öremedik anayurdu dört baştan ama dilin içine ettik ediyoruz, fitilleri dibine dibine yerleştirdik yerleştiriyoruz.
Mevzunun bir baÅŸka boyutu var ki içler açısı. Ä°ngilizcede sonu “tion” ile biten ve düzgün bir karşılık bulamadığımız her kelime için sonu “siyon” ile biten kelimeler uyduruveriyoruz. En uç örneÄŸini “transaction” kelimesini “transaksiyon” ÅŸeklinde bir derginin kapağında gördüm. “Yok artık Ronaldinho!” dedim ben de sizin ÅŸu an dediÄŸiniz gibi. “Innovation” kelimesine “inovasyon” dediÄŸimizi, “application” kelimesi için “uygulama” gibi birebir örtüşen, hani “cuk oturan” bir karşılık olduÄŸu halde “aplikasyon” dediÄŸimizi ve bunun gibi bir dolusunu biliyordum ama bu artık son noktaydı sanırım. Allah beterlerinden saklasın. “Teknik yazıyoruz arkadaÅŸ, yapacak bir ÅŸey yok” gibi bir mazareti bu gibi kelimeleri uyduran arkadaÅŸlar sadece kendilerine anlatabilirler. Ya da şöyle serzeniÅŸler çok duyarız ; “Türkçede tam olarak bir karşılığı yok ki ama”. Nereye yok ? Nasıl yok ? Hangi lügata göre ? Senin 100 kelimeyi aÅŸmayan lügatına göre mi ? Yoksa deyim, terim ve ad olmak üzere toplam 616.767 kayıt barındıran Büyük Türkçe Sözlük’e göre mi ? Ki zaten o kelimelerin tam olarak karşılığı bu ÅŸekilde düşündüğümüz için yok ki. Sanıyoruz ki “abi know-how nere , yönetim bilgisi nere, çok farklı ÅŸeyler”. Hayır iÅŸte. Tam da buna hayır. Sen kullanmadığın için öyle sanıyorsun. Vaktiyle komputer komputer diye ortalıklarda dolaÅŸan abilerimize “bilgisayar” kelimesi türetildiÄŸi vakit sorsaydık onlar da “bilgi saymak mı ? ne alaka abi, computer nere bilgisayar nere” derlerdi heralde. O kadar ÅŸartlamışız ki kendimizi “specific” in tam olarak bir karÅŸlığı olmadığına, birileri “özel, belli, belirli, hususi, muayyen, ayrışık iÅŸte abi, duruma göre dilediÄŸini kullan” deyince sanki “tamam iÅŸte Türkçe’de karşılığı yok” tezi destek buluyormuÅŸ sanıyoruz.
Aslında durum sanılanın tam aksine. Türkçede o kadar çok karşılık var ki “specific” için. Yani “specific” e “spesifik” çok kelimemiz var. Bir dolu farklı durum için ilgili karşılığın kullanılması gerekiyor. Yerine, duruma ve derecesine göre. Oysa ki seçmemek daha kolay olanı. Ayırdetmeyi gerektirmiyor bir kere. Her bir farklı kelimenin manasını bilmek de gerektirmiyor. Dolayısıyla Türkçe’ de “özel, belli, belirli, hususi, muayyen, ayrışık” kelimelerinden birinin kullanıldığı heryere ÅŸak diye yapıştırıveriyoruz “specific” i. DediÄŸim gibi durum sanılanın tam aksine…
Türkçe üzerine yazılacak daha çok mevzu var. Tabelalardan, marka isimlerinden tut da, cahilce, aÅŸağılık kompleksi dolu ve çocukça “Türkilizce” uydurmalarımıza kadar. Yazarım elbet…
Son Yorumlar